Bir bilgi edinme hakkı zaferi daha!

BilgiEdinmeHakki.Org tarafından ABD’den Obama’nın hediyeleri öğrenildi (20 Nisan 2010)

 

Radikal’den benim bilgi edinme hakkı kapsamında yaptığım bir karşılaştırmalı çalışma ile ilgili haber. Daha önce benzer bir çalışmayı Ingiltere Kraliçesinin Türkiye ziyareti ile ilgili yapmış ve o zaman hediyeleri Ingiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan öğrenmiştim.

Haberle ilgili detaylı bilgi de vermek istedim. Ayrıca hediyelerle ilgili Radikal’in haberinde yanlışlıklar var. Bunları da bu vesile ile düzeltiyorum:

1. Başbakanlık Bilgi edinme Hakkı Kanunu gereği cevap verme zorunluluğu olmasına rağmen cevap vermekten kaçındı! Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği cevap verdi ama bilgi vermekten nezaket kurallarından falan bahsedip kaçındı. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’da verilen cevap yerindedir dedi. Politik olarak Cumhurbaşkanlığı’nın cevabına sesini çıkarmadı.

2. ABD’den de bilgileri almak kolay olmadı. Onların Dışişleri Bakanlığı ilk verdikleri cevapta “talebimin karşılanamaycağı” ve “bana yardımcı olamayacakları” yönünde bir cevap geldi. Ayrıca gelen mektupta dosyanında bu işlemden sonra kapandığı söylendi.

3. Verilen cevap ABD Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve uygulamasına aykırı olduğu için Washington D.C.’de bilgi edinme hakkı davalarında uzmanlaşmış Avukat arkadaşım David Sobel aracılığı ile 18 Aralık 2009 tarihinde District Court Of Columbia’da ABD Dışişleri Bakanlığı’na karşı bir dava açtım: Akdeniz vs. Department of State.

4. Dava dosyasından ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından ABD Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın açıkça ihlal edildiği ve haksız bir şekilde ellerinde bulunan bilgileri vermediklerini ileri sürdük. Hakimden derhal bu yanlışlığın giderilmesi ve istenilen bilgilerin mahkeme kararı ile tarafıma verilmesini talep ettik.

5. ABD Dışişleri Bakanlığı mahkemeye vermiş olduğu 2 Şubat 2010 tarihli dilekçede itirazlarımızın yersiz olduğunu ve Dışişleri Bakanlığı’nın kanuna aykırı hareket etmediğini ve görevini kanun kapsamı altında yerine getirdiklerini iddia ettiler.

6. Mahkemeye sunduğumuz ikinci dilekçede hakimden lehimize karar vermemizi talep ederken mahkemeye David Sobel tarafından hazırlanmış dilekçe ABD bilgi edinme hakkı hukuku uygulamarından örnekler sunarak Dışişleri Bakanlığı’nın vermiş olduğu cevabın kanuna aykırı bir hareket olduğunu detaylı bir şekilde ortaya koydu.

7. Bu dilekçeden sonra 11 Mart 2010 tarihinde Dışişleri Bakanlığı’ndan bir “uzlaşma teklifi” geldi ve istediğmiz bilgileri bulduklarını ve davaya devam etmemiz karşılığında 30 gün içinde istenen bilgileri tarafıma vereceklerini bildirdiler. Hakim karşısında bu uzlaşmayı belgeleyen bir JOINT STIPULATION 13 Mart günü imzalandı ve uzlaşma hakim kontrolünde yürürlüğe girdi.

8. 16 Nisan Cuma günü de Dışişleri Bakanlığı’ndan ilk başta vermiş olması gereken cevap geldi, ve dört sayfalık bilgi edinme hakkı kapsamında verilen cevapta hediyelerle ilgili bütün bilgiler verildi.

Obama Unciassified

9. Aslında hediyelerin ne olduğu bizi çok ilglendirmiyor. Beni ilgilendiren bilginin bir şekilde günışığına çıkması ve kamuoyunda bilgi edinme hakkı kanunun uygulaması konusundaki problemler hakkında farkındalık yaratmak.

10. Hediyelere gelince:

I. Başkan Obama tarafından Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a verilen hediyeler aşağıdakilerdir. Başkan Obama Sayın Gül’e değeri 2.000USD olarak açıklanan Pleksiglas kutu içinde özel baskı el yapımı Bonfire (şenlik ateşi) motifli bir cam biblo verirken Sayın Erdoğan için değeri 1.880USD olarak açıklanan bir Anayasa seti ve kutusu (The Constitution Chest) hediye etmiş. Toplamda da Nisan 2009 ziyareti sırasında 3.880USD’lik bir harcama ABD Başkanı tarafından yapılmış.

II. Başkan Obama’ya Nisan 2009 Ankara ziyareti sırasında Dışişleri Bakanlığı’ndan verilen bilgilere göre 4 tane hediye verilmiş.
Bu hediyelerden Başkan Obama’ya Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafında şahsen kıymetli iki kalemli bir set (Pewter Penlink Set with two pens) verilirken, ABD Dışişleri Bakanlığı kayıtlarına göre Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve eşi Sayın Hayrünissa Gül tarafından verilen hediyeler Başkan Obama’nın sağ kolu ve yardımcısı Reggie Love’a teslim edilmiş.

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül tarafından Başkan Obama’ya Paşabahçe’nin “Gece” isimli vazosu (el imalatı mavi renkli camdan üretilmiş olup, üzerindeki rölyef desenlerin tümü el işçiliği ile platin yaldız kullanılarak yapılmıştır ve değeri 690TL dir:http://www.pasabahcemagazalari.com/store/productDetails.aspx?productID=9062&categoryID=682&s=1) ve Çeşm-i Bülbül motifli bir kase hediye edilmiştir.

Gece

Ayrıca Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve eşi Sayın Hayrünissa Gül tarafından Başkan Obama’ya lale ve hançer motifli, fildişi ve pırlanta süslemeli kol düğmeleri (Cufflinks – tulip on front (white on black background) and gold dagger on bottom decorated with ivory and black diamonds) hediye edilmiştir.

Doç. Dr. Yaman Akdeniz

Obama’nın hediyelerini ABD açıkladı / Türkiye / Radikal İnternet:

ABD Başkanı Obama’nın geçen yıl Nisan ayında yaptığı Türkiye ziyaretinde Erdoğan ve Gül’e hediyeleri merak konusuydu.

19/04/2010 02:00

Obama’nın Gül ve Erdoğan’a verdiği hediyeleri Türkiye’den öğrenemeyen doçent, yanıtı sonunda ABD’den aldı: Gül’e cam biblo, Erdoğan’a cam kase

MESUT HASAN BENLİ (Arşivi)

ANKARA – ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyaretinde Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e verdiği hediyeler ile Erdoğan ve Gül’ün Obama’ya verdiği hediyeler ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklandı. Obama, Gül’e özel baskı el yapımı cam biblo, Erdoğan’a cam bir kase hediye etti.

ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’nın geçen yıl nisanda Türkiye’ye yaptığı ziyaret her yönüyle çok konuşuldu. Ancak liderlerin birbirlerine sundukları hediyelerin neler olduğu açıklanmadı. Çok sayıda kişi hediyeleri öğrenmek için büyük mücadele verirken, istenilen yanıtlara ulaşılamadı. ‘Bilgi Edinme Yasası’ kapsamında hediyeleri öğrenmek için hem Türk makamlarına hem ABD makamlarına başvuran Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz, hediyeleri 8 Ocak 2010 günü Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’na resmen sordu.
Başbakanlık’tan yanıt verilmezken, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği şu yazıyı yolladı:

‘Devlet başkanlarının yabancı ülkeleri ziyaretleri sırasında muhataplarıyla hediye teatisinde bulunmaları bütün dünyada kabul gören yerleşik bir protokol kuralıdır. Söz konusu hediye teatisi devlet başkanlarının huzurunda ve iki ülkenin resmi protokol görevlileri arasında yapılmaktadır. Ancak, hediyelerin teatisinden sonra makul bir süre geçmeden kamuoyuna duyurulması milletlerarası nezaket kuralları ile bağdaşmayacağından, hediyelerin bu safhada kamuoyuna açıklanması uygun değildir.’

Akdeniz bu yanıt üzerine Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği’nin kararına itiraz ederek Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na başvurdu. Kurul, Akdeniz’e istenilen bilgilerin, ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında erişime açılması gereken bir bilgi veya veri niteliğinin bulunmadığını’ bildirdi.

ABD’de hukuk savaşı
Akdeniz’in başvurusuna ABD Dışişleri Bakanlığı da ‘Bu konuda size yardımcı olamayacağız’ yanıtını verdi. Akdeniz, bu yanıt üzerine, ABD Dışişleri Bakanlığı’na karşı dava açtı. Akdeniz, dava dilekçesinde, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından ABD Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın ‘açıkça ihlal edildiğini ve haksız bir şekilde ellerinde bulunan bilgileri vermediklerini’ belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı Akdeniz’in açtığı davanın yersiz olduğunu ve bakanlığın kanuna aykırı olarak hareket etmediğini öne sürdü. Akdeniz’in avukatının ‘bakanlığın hukuksuzluk yaptığı’ yönündeki karşı dilekçesi üzerine, Bakanlık davaya devam edilmemesi karşılığında uzlaşma önerdi.

İşte o hediyeler
Hakim huzurunda imzalanan bu uzlaşmadan sonra ABD Dışişleri, 16 Nisan 2010 günü, sır gibi saklanan hediyeleri açıklamak zorunda kaldı. Buna göre, Obama, Gül’e 2 bin dolar değerinde özel baskı el yapımı cam biblo (Special Edition of Hand- Blown Bonfire Basket Set with Plexiglass Case) hediye ederken; Erdoğan’a da 1880 dolar değerinde Çeşmi- Bülbül olarak bilinen cam kase (The Constitution Chest) sundu.

Erdoğan Obama’ya kıymetli iki kalem (Pewter Penlink Set with two pens), Gül de Paşabahçeden el yapımı ‘Gece mavisi’ isimli bir vazo bir vazo hediye etti. Hayrünissa Gül de Obama’ya ‘Lale ve hançer’ motifli, fildişi ve pırlanta süslemeli kol düğmeleri hediye etti.20

Radikal: Obama Erdoğan'a hediye verdi mi öğrenmek imkânsız

Radikal: Obama Erdoğan’a hediye verdi mi öğrenmek imkânsız

17/09/2009 08:30

Obama’nın Türkiye ziyareti sırasında Erdoğan’a herhangi bir hediye verip vermediği sorusunu hem Başbakanlık Bilgi Edinme Birimi hem de Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu yanıtsız bıraktı

TARIK IŞIK

‘Obama, Erdoğan’a bir şey hediye etti mi?’ sorusuna gelen resmi yanıt: Hediye kişiseldir, resmi kaydı tutulmaz.

ANKARA – ABD başkanlarına verilen hediyeler Beyaz Saray’ın internet sitelerinden öğrenilebilirken, Türkiye’de Başbakan’a hediye verilip verilmedeğini öğrenmek bile neredeyse imkansız. Radikal, ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’nın 6 Nisan 2009’da gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinin hemen ertesi günü, Başbakanlık Bilgi Edinme Birimi’ne müracaat ederek, iki lider arasında ‘hediye alış-verişi’ olup olmadığını sordu. Başbakanlık, soruya net bir yanıt vermek yerine ‘hediyeleşmenin’ dünyada kabul gören yerleşik bir protokol kuralı olduğunu hatırlatmakla yetindi. Bunun üzerine, konuyu Bilgi Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na taşıyan Radikal’e, Türkiye’de siyasetin şeffaflık konusunda seviyesini gösteren örnek bir yanıt geldi:

‘Talep edilen bilgi Başbakanlık Makamı’nın kamusal veya yönetsel faaliyetleri kapsamında oluşan bir bilgi olmaması sebebiyle tutulan resmi bir kayıt yok. Ayrıca hediyeleşme nezaket ve protokol kurulları gereği kişisel mahiyeti var.’

Türkiye’ye gelmesinden kısa bir süre önce Britanya’da düzenlenen G20 zirvesinde Kraliçe 2. Elizabeth’e bir iPod hediye eden ABD Başkanı Obama’nın Başbakan Erdoğan’a da son teknolojik bir ürün mü, yoksa daha geleneksel bir hediye mi verdiğini öğrenmek için Başbakanlık Bilgi Edinme Birimi’ne başvurduk. Yasal sınır ‘15 iş günü’ olmasına karşın 19 iş günü sonra gelen yanıtta iki liderin verdiği ve aldığı hediyelerle ilgili en küçük bir bilgi yoktu:

‘Devlet adamlarının yabancı ülkeleri ziyaretlerinde muhatapları ile hediye teatisinde bulunmaları bütün dünyada kabul gören yerleşik bir protokol kuralıdır. Söz konusu hediye teatisi genellikle devlet adamlarının huzurunda iki ülkenin protokol görevlileri arasında yapılmaktadır. Hediyeler devleti temsilen Başbakan’ın şahsına verilmektedir. 4982 sayılı Kanun uyarınca bilginize arz ederiz.’
İçinde bilgi bulunmayan bu ‘yanıt’a Bilgi Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na başvurarak itiraz ettik ve sır gibi saklanan hediye alış-verişini öğrenmeye çalıştık. Başvurunun üzerinden yaklaşık dört ay geçtikten sonra itiraza ‘ret’ yanıtı geldi.

Bilgi Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun ‘ret’ yanıtının gerekçesi ilginçti: ‘İtaraz konusu başvuruya talip edilen bilginin, Başbakanlık Makamı’nın kamusal veya yönetsel faaliyetleri kapsamında oluşan bir bilgi niteliğinde olmaması sebebiyle, tutulan resmi bir kaydın bulunmadığı Sekreteryamızca yapılan araştırmadan anlaşılmıştır. Bu itibarla ülkeler arası ziyaretlerde nezaket ve protokol kurallarının gereği olarak, kişisel mahiyeti bulunan bir teamül uygulamasına dair olduğu ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında erişime açılma zorunluluğunun bulunmadığı değerlendirilmekle itirazın reddedildiğinin başvuru sahibine bildirilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.’

Ankara 11. İdare Mahkemesi BEDK'ya hukuk dersi verdi

Aktif Haber: Bilgi Edinme Hakkı Engellenemez, 08 Ağustos 2009 14:30

Ankara 11. İdare Mahkemesi, Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ankara 11. İdare Mahkemesi, Tekel ihale şartnamesinin Ziraat Mühendisleri Odası’na verilmesi istemini reddeden Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ziraat Mühendisleri Odası, 22 Şubat 2008’de yapılan ihalenin ardından dava açacağını belirterek ihale şartnamesini, idari ve teknik şartnameyi, sözleşme ve eklerini Başbakanlıklık Özelleştirme İdaresi Başkanlığından (ÖİB) istedi.

ÖİB bu talebi dikkate almadı, istenen belgeleri vermedi. Bunun üzerine Ziraat Mühendisleri Odası, Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz etti, istediği belgelerin verilmesi gerektiğini bildirdi.

Ne var ki sözkonusu kurul da talep edilen belgelerin verilmesini uygun bulmadı. Ziraat Mühendisleri Odası son çare olarak Ankara 11. İdare Mahkemesi’ne dava açtı, belgelerin kendilerine verilmesini önleyen Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu kararının iptali isteminde bulundu.

Mahkeme bu istemi ‘bilgi edinme hakkı engellenemez’ gerekçesiyle yerinde buldu.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, mahkeme kararıyla ilgili olarak, ‘Mahkeme Başbakanlığa hukuk dersi verdi’ değerlendirmesini yaptı.

Günaydın, ‘Odamızın, Tekel sigarasının özelleştirilmesine karşı açtığı iptal davası halen Danıştay’da devam etmektedir.

Anayasaya, yasalara ve kamu yararına aykırı olan bu satış işleminin derhal iptal edilmesi ve halkın fabrikalarının tekrar halkın hizmetine verilmesi gerekir’ dedi.

Hürriyet, Sonucu belli bir araştırma!

Hürriyet, Sonucu belli bir araştırma!

Mehmet Y. YILMAZ, 10 Şubat 2009.


İNGİLİZ Leeds Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Yaman Akdeniz, Birleşik Krallık ve Türkiye’deki “Bilgi Edinme Hakkı Yasası”nı test eden bir araştırma yapmış.

Dr. Akdeniz’in araştırmasında sorduğu soru şu: Kraliçe Elizabeth’in, Türkiye ziyareti sırasında verilen hediyelerin listesi!

Bununla ilgili haberi dün Radikal’de okudum.

Ortaya çıkan sonuç, Türkiye’nin açık bir toplum olma yolunda daha bin fırın ekmek yemesi gerektiğini gösteriyor.

Bilgi Edinme Hakkı Yasası gereğince 15 gün içinde cevap vermesi gereken Türk makamları (yani Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği) yanıt vermeye tenezzül etmemişler!

Buna karşılık İngiliz makamları, Kraliçe’nin verdiği hediyelerin bir listesini süresi içinde araştırmacıya göndermiş.

Dr. Akdeniz, “Bu çalışmanın amacı, Kraliçe’nin ne hediyeler aldığı ya da verdiği değildi. Burada amaç, demokrasi ve şeffaflık açısından Türkiye ile Birleşik Krallık arasında bir karşılaştırma yapmaktı” diyor.

Laf aramızda, Dr. Akdeniz bu araştırmayı hiç yapmadan da aynı sonuca ulaşabilirdi.

Suudi Kralı’nın hediyeleriyle ilgili olarak TBMM’de verilmiş soru önergeleri, Anayasa ve İç Tüzük’ün emredici hükümlerine rağmen yanıtlanmış değil.

Vatandaşların bu hediyelerle ilgili olarak sorduğu sorulara verilen yanıtlar da hiçbir şeyi yanıtlamıyor. Bu köşede aylardır bunu soruyorum, tık yok!

Türkiye bir aşiret devleti gibi yönetiliyor ve ne yazık ki yönetenler, hediye alma konusunda tıpkı bir aşiret yöneticisi gibi davranmakta sakınca görmüyorlar!

Radikal: Açık Toplum Farkı

Türkiye demokrasi testini geçemedi

Radikal: 09/02/2009 (MESUT HASAN BENLİ)

Leeds Üniversitesi’nden Dr. Yaman Akdeniz Türkiye ile Britanya arasındaki demokrasi farkını test etmek için, Elizabeth’in ziyaretinde ne hediyeler verdiği iki ülkede yetkili makamlara sordu. Akdeniz’e Britanya yanıt verdi, Türkiye vermedi.

Radikal Manşet

ANKARA – Britanya Kraliçesi’nin Türkiye ziyaretinde verdiği hediyeler, Türiye ile Britanya arasındaki demokrasi farkını ortaya koymaya vesile oldu. Leeds Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yaman Akdeniz, Kraliçe Elizabeth’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan ile eşlerine verdiği hediyeleri, bilgi edinme hakkı çerçevesinde öğrenmek için başvurdu. Akdeniz Türkiye’de sonuç alamazken, Britanya Dışişleri Bakanlığı ise bir ay içinde kendisine yanıt verdi.

Yaman Akdeniz, Elizabeth’in Mayıs 2008’de Türkiye’yi ziyaret etmesinin ardından 12 Ağustos 2008’te Başbakanlığa Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca başvurarak Erdoğan ve eşine verilen hediyeleri sordu. Ancak Akdeniz’e herhangi bir yanıt verilmedi. Akdeniz, eylül ve kasım aylarında sorusunu tekrarlamasına rağmen herhangi bir yanıt alamadı.

Akdeniz, Cumhurbaşkanlığı’na, Kraliçe’nin, Gül ve eşine verdiği ve aldığı hediyelerlerin niteliği ve değerlerinin ne olduğunu sordu. Ancak, bu sorular da yanıtsız kaldı. Oysa Bilgi Edinme Kanunun 11. Maddesi, başvuruları 15 gün içinde cevaplandırmak zorunluluğu getiriyor. Kanunda açık ve net bir şekilde belirtilmiş olmasına rağmen hem Başbakanlık hem Cumhurbaşkanlığı Akdeniz’e yanıt vermedi.

Akdeniz, eşzamanlı olarak aynı soruları Britanya Dışişleri Bakanlığı’na da yöneltti. 11 Ağustos 2008’de ilk başvuruyu yapan Akdeniz’e konuyla ilgili bilgi olmadığı yanıtı verildi. Bu yanıt üzerine Akdeniz, 23 Eylül 2008 tarihinde ‘yeniden yoklama‘ isteğinde bulundu. 24 Kasım 2008 tarihinde, Britanya Dışişleri Bakanlığı, Ankara’daki Büyükelçilik ve İstanbul’daki konsolosluk yetkilileriyle temasa geçtikten sonra, Kraliçe’nin ziyaretinde verdiği hediyelerle ilgili bilgiyi gönderdi.

Yanıt yazısında Elizabeth’in Türkiye ziyareti sırasında Gül ile Erdoğan’a, tarihi bir kitap, kabartma bir kutu ve fotoğrafının bulunduğu özel bir çerçeveden oluşan hediyeler verdiği belirtildi. Kraliçenin hangi hediyeleri verdiği tek tek sıralandı.

Akdeniz, Radikal’e yaptığı açıklamada, “Mecburiyet varken, cevap bile vermediler. Kanunun uygulanması açısında çok düşündürücü ve üzücü. Bu çalışmada merak edilen Kraliçe’nin ne hediye verdiği, ya da ne hediye aldığı konusu değil. Burda demokrasi, açıklık şefaflık açısından Türkiye ile Britanyayı karşılaştırmaktı” dedi.

Radikal Beşinci Sayfa

Akdeniz, Türkiye’de bilgi edinme yasasının ciddiye alınmadığını öne sürerek, “Bilgi edinme değerlendirme kurulu var, ancak çok etkisiz kalıyor. Başbakanlığın bodrumunda sıkışmış haldeler. Bilgi, bir şekilde gün ışığına çıkıyor; devlet politikaların açık ve şeffaf olması lazım” diye konuştu.

Yasaya göre, kurumlar başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi 15 gün içinde sağlamak zorunda. Ancak başka bir kurum ve kuruluştan bilgi alınarak başvuru sahibine verilmesi gerektiği durumda süre 30 gün.

‘Gerektiği’ kadar bilgi
Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşları bilgi vermek durumdan kaldıklarında ise vatandaşlar tuhaf yanıtlar veriyorlar. Bilgi Edinme Yasası kapsamında polisin elindeki biber gazı oranını soran Avukat Emre Baturay Altınok’a Emniyet Genel Müdürlüğü “Yeteri kadar” diye yanıt vermişti. Altınok’un “2006 yılında ne kadar biber gazı kullanıldı” sorusunu da Emniyet, ise “Gerektiği kadar” diye yanıtlanmıştı.

‘Mayınsız Türkiye Girişimi’nden Muteber Öğreten, Genelkurmay Başkanlığı’na bilgi edinme hakkını kullanarak 2004’te Türkiye’deki depolarla toprak altındaki antipersonel mayınlarla ilgili istatistikleri sormuş ve 13 Aralık 2004’te şu yanıtı almıştı: “Milli savunmaya yetecek kadar mayın bulunmaktadır.”

Gerekçeyi soran vatandaşa ilginç bilgi edinme cevabı

Taraf, Gerekçeyi soran vatandaşa ilginç bilgi edinme cevabı, 08.12.2008

Adalet Bakanlığı yargılama izni verilen 47 kişi için ne gerekçe gösterildiğini soran bir kişiye cevap verdi: Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın 27. maddesine göre bu tür tavsiye ve mütalaa taleplerini karşılamamız yasa kapsamının dışındadır. Bilgilerinize

Adalet Bakanlığı, 301. madde değişikliğinden sonra yargılama izni verdiği 47 davayla ilgili bilgi vermekten kaçındı. Bakanlık verdiği yargılama izinlerinin gerekçesini açıklamamak için Bilgi Edinme Yasası’na sığındı.

Türk Ceza Kanunu’nun düşünce açıklamayı cezalandıran ünlü 301. maddesinde yapılan değişiklikle yargılama Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlanmıştı. Türkiye kamuoyu ve başta AB olmak üzere uluslar arası kuruluşlardan gelen talepler üzerine yapılan bu değişiklikten sonra yargılama ve soruşturmalar durmuştu. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, mahkemeler ve savcılıklardan gelen talepleri değerlendirip 47 davanın sürmesine izin vermişti.

Gerekçeyi öğrenemediler

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nun 60. toplantısında Eşbaşkan Joost Langendijk başta üyeler dava açılmasına ve yargılamanın sürmesine izin verilmesinin gerekçelerini anlamakta zorluk çektiklerini söylerken, Türkiye’den bir vatandaş da verilen izinlerin gerekçesini merak etti. Vatandaş, Bilgi Edinme Yasası’na dayanarak bakanlığa izin verilen davalar ve soruşturmalarla ilgili bakanlıktan bilgi istedi ve izinlerin gerekçesini sordu. Vatandaş, yargılama izni verilen gazeteci-yazar Temel Demirer ile ilgili gelişmeleri gazetelerden öğrendiğini anımsattı ve ekledi: “İzin verilen davaların dava dosya numaralarını ve eğer bir izin gerekçesi varsa bu gerekçelerin metinlerini edinme istemimi saygılarınıza sunarım.”

Bakanlık yasaya sığındı

Başvuruyu kısa sürede sonuçlandıran Bakanlık, izin gerekçelerini gizlemeyi tercih etti ve bunun için de yasaya sığındı. Talebin bilgi edinme hakkı kapsamında olmadığını savunan bakanlık, talebin, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 27. maddesindeki “Tavsiye ve mütalaa talepleri bu kanun kapsamının dışındadır” ifadesi uyarınca reddedildiğini bildirdi.

Bilgi edinme hakkı

AB müktesebatı kapsamında devletin karar süreçlerini ve icraatlarını şeffaflaştırmak amacıyla getirilen ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’, vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilerine ulaşabilmesini sağlanmak amacıyla 2004’te yürürlüğe girmişti. Kanun’un 27. maddesindeki “Tavsiye ve mütalaa talepleri bu Kanun kapsamı dışındadır” hükmü ise geniş bir yorum alanına işaret ettiği için, bilgi edinme başvurularının pek çoğu bu madde nedeniyle reddediliyor.

Milliyet: Hani Bilgi edinecektik?

Milliyet: Hani Bilgi edinecektik? Değil bilgi yanıt bile yok! 11.12.2008

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Başbakanlık, kamu kurumlarında şeffaflığı sağlamak için çıkarılan Bilgi Edinme Kanunu uyarınca, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşine verdiği hediyelerle ilgili olarak bilgi isteyen bir avukata, “Bizde bilgi yok” yanıtını verdi.
Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu da avukatın bu yanıta yaptığı itirazı, “Kamu kurumu bilgi yok diyorsa, yoktur” anlamına gelen bir ifadeyle yanıtladı.
Eski İzmir Barosu Başkanı Noyan Özkan, “bilgi edinme hakkı” kapsamında, Kral Abdullah’ın verdiği iddia edilen hediyeleri sordu.

Yanıt bile vermedi
Yasaya göre, bu tip dilekçelere 15 gün içinde yanıt verilmesi gerekiyor. Ancak, Başbakanlık, Özkan’ı yanıtlamadı. Özkan, bunun üzerine Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunacağını Başbakanlık’a bildirdi.

Başbakanlık’tan Özkan’a, “Bilgi edinme talebiniz konusuyla ilgili olarak, herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır” yazısı geldi.

Sorusuna yanıt alamayan Özkan, bu sefer de Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu Başkanlığı’na başvurdu. Kurul, Özkan’a gönderdiği yazıda, Başbakanlığın hediyelerle ilgili bir bilgisi olmadığı yönündeki yanıtını “Aksi ispatlanmadıkça doğruluğu kabul edilmeli” şeklinde yorumladı.

Yazıda, Başbakanlığın, sadece başvuruya 15 gün içinde yanıt vermediği için sorumlu olduğu belirtilerek, daha dikkatli olunması için Başbakanlığa yazı gönderildiği vurgulandı.

Hürriyet: Suudi Kralı'nın hediyelerinde yeni aşama

Hürriyet: Suudi Kralı’nın hediyelerinde yeni aşama, 10.12.2008

Mehmet Y. YILMAZ   mehmetyilmaz@hurriyet.com.tr

Suudi Kralı’nın hediyelerinde yeni aşama

SUUDİ Kralı’nın, Türkiye ziyaretinde verdiği hediyeler konusu giderek bir yılan hikáyesine dönüşüyor. 

Kral’ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşine verdiği hediyelerin akıbetleri ile ilgili açıklama bunu gösteriyor.

Eski İzmir Barosu Başkanı Noyan Özkan, bilgi edinme yasasından yararlanarak Başbakanlığa hediyelerle ilgili bir soru sormuş.

Başbakanlık’tan Özkan’ın sorusuna verilen yanıt şöyle: “Bilgi edinme talebinizle ilgili olarak, herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.”

Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu’nun yanıtı da şu: “Bir kamu kuruluşu bilgi yok diyorsa, bilgi yoktur.”

Başbakanlık’tan gelen yanıta dikkatinizi çekerim: Hediyelerle ilgili bilgi ve belge bulunmadığı belirtiliyor.

Aklıma gelen olasılıklar şunlar:

1- Suudi Kralı, Başbakan’a ve eşine hediye getirmemiş olabilir! Suudi Kralı’nın genel tutumu ve Suudi devlet gelenekleri bunun mümkün olamayacağını düşündürtüyor bana.

2- Gelen hediyeler kayda alınmamış olabilir, bu nedenle resmi bir bilgi ve belge yoktur!

Bu durum da kanunlarımıza aykırı!

Cumhurbaşkanı, biliyorsunuz rüşvetle mücadele ve mal bildirimi kanununun kendisini kapsamadığını söylüyordu.

Acaba Başbakan da böyle mi düşündü? Bilgi ve belge olmamasının nedeni bu mudur dersiniz?

YeniÇağ:Suudi kralın hediyelerini bulabilene aşk olsun!

YeniÇağ:Suudi kralın hediyelerini bulabilene aşk olsun! 11.12.2008

İZMİR Barosu eski Başkanı Noyan Özkan, Suudi Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud’un devletin zirvesindeki isimlere verdiği hediyelerin peşini bırakmıyor. Daha önce Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde Köşk’e başvuran Noyan, aldığı “Bizde bilgi yok” yanıtının ardından aynı soruyu Başbakanlık ve Bilgi Edinme Kurulu’na da yöneltti. Ancak sonuç yine değişmedi: Bilgi ve belge bulunmamaktadır.

Suudi Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud, Swissotel’de kalmış ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ı da otel odasında kabul etmişti.

Kralın hediyelerinde yeni tartışma
İzmir Barosu eski Başkanı Özkan, Suudi Kralı’nın verdiği hediyeleri Başbakanlığa sordu. Aldığı cevap: Elimizde bilgi yok

İzmir Barosu eski Başkanı Noyan Özkan, Suudi Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud’un verdiği hediyeleri Cumhurbaşkanlığı’nın ardından bu kez de Başbakanlığa sordu. İki taraftan aldığı cevaplar da, konu hakkında ellerinde bilgi olmadığı yönünde. Bu durumu köşe yazısında değerlendiren Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, “Suudi  Kralı’nın, Türkiye ziyaretinde verdiği hediyeler konusu giderek bir yılan hikáyesine dönüşüyor” diye yazdı. Yılmaz yazısında özetle şöyle dedi: “Kral’ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşine verdiği hediyelerin akıbetleri ile ilgili açıklama bunu gösteriyor. Eski İzmir Barosu Başkanı Noyan Özkan, bilgi edinme yasasından yararlanarak Başbakanlığa hediyelerle ilgili bir soru sormuş. Başbakanlık’tan Özkan’ın sorusuna verilen cevap şöyle: ’Bilgi edinme talebinizle ilgili olarak, herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.’ Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu’nun yanıtı da şu: ’Bir kamu kuruluşu bilgi yok diyorsa, bilgi yoktur.’Başbakanlık’tan gelen cevaba dikkatinizi çekerim: Hediyelerle ilgili bilgi ve belge bulunmadığı belirtiliyor.

Suudi Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak Kasım 2007’de Türkiye’ye gelmişti. Bu ziyaret sırasında skandal görüntüler yaşanmış, protokoller altüst edilmişti. Gül, Kral’ı Esenboğa Havaalanı “nda uçağının kapısında karşılamıştı. Skandal bununla da kalmamış, Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdullah” ı kaldığı otelde ziyaret ederek, Çankaya Köşkü protokolünde şimdiye kadar görülmemiş bir uygulama gerçekleştirmişti. Gül’ün otel ziyaretinde, Başbakan Erdoğan da hazır bulunmuştu. Cumhurbaşkanı’nın verdiği yemekte de Kral, “Kral Abdülaziz Madalyası” nı Gül’e, Cumhurbaşkanı da ’Devlet Şeref Madalyası’nı Krala takdim etmişti. Kral Abdullah, Gül’ün yanı sıra Başbakan Erdoğan’a da ’Abdülaziz Nişanı’sunmuştu. Kral’ın yanında getirdiği yüzlerce bavulda hediyeler olduğu ve Başbakan Erdoğan ve Gül’e verdiği iddia edilmişti.

Gül’den de aynı cevap
Bilindiği gibi, Avukat Noyan Özkan, 14 Şubat  tarihli dilekçeyle aynı soruyu Cumhurbaşkanlığı’na sormuştu. Verilen cevapta ise, “Cumhurbaşkanlarına verilen hediyelerin kaydedilmesiyle ilgili olarak yapılacak işlemleri belirleyen herhangi bir hukuki düzenleme bulunmamaktadır. Bazı kamu görevlilerine verildiğini ileri sürdüğünüz hediyeler konusunda Cumhurbaşkanlığı’nda herhangi bir bilgi yoktur” denilmişti.