9 Ekim 2003’te T.C. hükümeti, “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu”nu 4982 sayı ile TBMM’den geçirdi. Kanunlaşan metin, 25 Haziran 2003’te Adalet Bakanlığı tarafından Meclise sunulmuştu. TBMM Avrupa Birliği’ne Uyum Komisyonu tarafından bu tasarı ile ilgili olarak 16 Temmuz 2003’te önemli bir rapor hazırlanmış, TBMM Adalet Komisyonu da 24 Temmuz 2003’te tasarıya ilişkin raporunu yayınlamış idi.
550 milletvekilinin 237’si kanunun oylandığı oturumda hazır bulundu ve muhalefet kanadı dahil, mevcut oyların çoğu tasarının kanunlaşması yönünde kullanıldı.
Uygulamanın nasıl gerçekleştirileceğine dair hüküm içermeyen Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun uygulanması ile ilgili esas ve usullerin belirlenmesine ilişkin yönetmeliğin, Kanunun yayımını takip eden altı ay içinde yürürlüğe girmesi öngörülmüş. Bu Yönetmelik Başbakanlık tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulacak. Böylece Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 24 Ekim 2003 günlü Resmi Gazete’de yayınlanmasını takip eden altıncı ayın sonunda yürürlüğe girecek.
Türkiye’de bu yeni Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte ortaya çıkacak gelişmelerden biri de “Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu” olacak. Bu Kurul, Kanun’un 16 ve 17 nci maddelerindeki gerekçelere dayanılarak reddedilen bilgi edinme başvuru sahiplerinin itirazlarını inceleyecek.
Yargı denetimi dışında kalan idarî işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkilemeyecek nitelikte olanlar, devlet sırrına, ülkenin ekonomik çıkarlarına, istihbarat, idari soruşturmaya veya adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler sözkonusu Kanun’un kapsamı dışında. Özel hayatın gizliliği, haberleşmenin gizliliği veya ticari sırrın ihlali sonucu doğuracak bilgi veya belgeler de Kanun kapsam dışında bırakılmış. Fikir ve sanat eserlerine ilişkin bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanacak; kurum içi düzenlemeler, kurum içi bilgi notu ve tavsiyeler ile tavsiye ve mütalaa taleplerinin de sözkonusu düzenlemelerden etkilenen kurum çalışanlarının hakları saklı kalmak üzere, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun kapsamı dışında kalması öngörülmüş.
Konuyla ilgili olarak Dr. Yaman Akdeniz, “Açıklık ve şeffaflık yolunda çok önemli bir ilk adım olmakla birlikte, bu Kanun, bilgi edinme hakkının sınırlarını çok net biçimde belirlememektedir. ‘Sır’rın anlamı bu konuda Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak ayrı bir yasal düzenleme ile belirlenecektir. Dolayısıyla, Türkiye’de hükümetin ne kadar şeffaf olduğu o zaman görülecek…” dedi…